Çok ümit verici değilsin.
- You're not very encouraging.
O cesaret verici haber.
- That's encouraging news.
Tom çok cesaret verici değildi.
- Tom wasn't very encouraging.
Koçlar beni teşvik etmeye devam ettiler.
- The coaches kept encouraging me.
Koçlar beni cesaretlendirmeye devam ettiler.
- The coaches kept encouraging me.
... their job as encouraging small enterprise, not crushing it. ...
... ISHII HIROSHI: That's encouraging. ...