She was in the eighth grade.
- O sekizinci sınıftaydı.
My home is on the eighth floor.
- Evim sekizinci kattadır.
He lived in the eighteenth century.
- On sekizinci yüzyılda yaşadı.
In the late eighteenth century, a passport for an American was usually signed by the President of the United States.
- On sekizinci yüzyılın sonlarında, Amerikalı için bir pasaport genellikle Amerika Birleşik Devletleri Başkanı tarafından imzalanırdı.