O, egzersizin önemi üzerine vurgu yaptı.
- He put emphasis on the importance of the exercise.
Dünyayı korumanın önemini biliyorlar.
- They know the importance of protecting the earth.
Bu konuya çok önem verdi.
- He put great emphasis on this point.
Konuşulan İngilizceye büyük önem verdi.
- He put great emphasis on spoken English.
Senin ipuçlarından bıktım.
- I'm sick of your hints.
Biz samimi olmanın önemini vurgularız.
- We lay emphasis on the importance of being sincere.
O, egzersizin önemi üzerine vurgu yaptı.
- He put emphasis on the importance of the exercise.
Senin ipuçlarından bıktım.
- I'm sick of your hints.