Fatima is the eldest student in our class.
- Fatima sınıfımızdaki en yaşlı öğrencidir.
The eldest of the three boys is Tom.
- Üç çocuktan en yaşlısı Tom'dur.
My grandmother is the oldest in this town.
- Büyükannem bu kasabada en yaşlıdır.
Tom was the oldest person in the room.
- Odadaki en yaşlı kişi Tom'du.