He can compress the most words into the smallest ideas of any man I ever met.
- O, şu ana kadar karşılaştığım bir adamın en küçük fikirlerine birçok kelimeyi sıkıştırabilir.
Vatican City with its 0.44 km² is the world's smallest state.
- 0.44 km²'lik Vatikan, dünyanın en küçük ülkesidir.
He's trying to appeal to the least common denominator.
- O en küçük ortak paydaya itiraz etmeye çalışıyor.
He didn't have the least idea of the book.
- Onun kitapla ilgili en küçük bir fikri yoktu.