You should prepare for the worst.
- En kötüsü için hazırlanmalısın.
This is the worst of all.
- Bu hepsinin en kötüsüdür.
Tom is his own worst enemy.
- Tom, kendisinin en kötü düşmanı.
It was exceptionally cold last summer, and the rice crop was the worst in 10 years.
- Geçen yaz oldukça soğuktu, ve pirinç ekini on yıl içinde en kötüydü.
Tom is the most evil person I have ever met.
- Tom şimdiye kadar tanıdığım en kötü kişidir.
In my opinion, Twitter bird is the most evil bird in our world.
- Kendi görüşüme göre, Twitter kuşu dünyamızdaki en kötü kuştur.