en iyi

listen to the pronunciation of en iyi
Türkçe - İngilizce
best

My best friend is a book. - Benim en iyi dostum bir kitaptır.

Best regards to your father. - Babana en iyi dileklerimle.

all the best

We wish them all the best. - Onlara en iyisini diliyoruz.

Let's wish Tom all the best. - Tom'a en iyi dileklerimizi dileyelim.

star

When we started out in 2009, I was convinced that our store would become one of the best in the city. - 2009'da işe başladığımızda, mağazanın şehirdeki en iyilerden biri olacağına ikna edildim.

It looks like it will start pouring any second now. Better take an umbrella. - Her an yağmaya başlayacak gibi. En iyisi şemsiye almak.

(deyim) a-1
top-drawer
superlative
(Konuşma Dili) in the front rank
prime
top-hole
(deyim) a1
ultimate
best of the best
of the best
top hole
champion
of the first water
tops
ace
top

Many top athletes take ice baths after workouts. - Birçok en iyi sporcular egzersizlerden sonra buz banyosu yaparlar.

Tom is one of our top engineers. - Tom en iyi mühendislerimizden biri.

topflight
optimum
tiptop
topnotch
top drawer
firstclass
sunday
damnedest
summumbonum
en iyi ihtimalle
most probably
en iyi ihtimalle
most likely
en iyi ihtimalle
at best
eniyi
optimal
en iyi dileklerimle
best regards

Best regards to your father. - Babana en iyi dileklerimle.

en iyi dileklerimle
with best wishes
EN İYİ
(Askeri) optimal
en iyi şekilde
best

He made the best of the opportunity. - O, fırsatı en iyi şekilde değerlendirdi.

Time is a precious thing, so we should make the best use of it. - Zaman çok değerli bir şeydir, bu yüzden onu en iyi şekilde kullanmamız gerekir.

en iyi şekilde
ideally
Türkçe - Türkçe
daniska
en iyi