en büyük

listen to the pronunciation of en büyük
Türkçe - İngilizce
arch

The strangest thing is that he saved his arch enemy from an unavoidable death. - En tuhaf şey onun en büyük düşmanını kaçılmaz bir ölümden kurtarmış olmasıdır.

He is the greatest architect that has ever lived. - O şimdiye kadar yaşamış en büyük mimar.

eldest

The eldest son succeeded to all the property. - En büyük oğlan bütün mülkiyetin varisi oldu.

Suddenly the eldest daughter spoke up, saying, I want candy. - En büyük kız şeker istiyorum diyerek birdenbire konuştu.

biggest

Communism was the biggest issue in the campaign. - Komünizm kampanyada en büyük konu oldu.

This is the biggest hotel in this city. - O bu şehirdeki en büyük oteldir.

first
top
extreme
supreme

Knowledge is the supreme power. - Bilgi en büyük güçtür.

Knowledge is the supreme goal. - Bilgi en büyük hedeftir.

greatest

To swim in the ocean is my greatest pleasure. - Okyanusta yüzmek benim en büyük zevkimdir.

I think Beethoven is the greatest composer who ever lived. - Sanırım Beethoven, şimdiye kadar yaşamış en büyük besteci.

ruling
maximal
paramount
maximum
greatest, biggest
ultimate
Türkçe - Türkçe
azam
ekber
(Osmanlı Dönemi) uzmâ
en büyük