It will take her at least two years to be qualified for that post.
- Onun bu görev için nitelikli olması en az iki yılını alacak.
This pencil cost me at least a hundred bucks.
- Bu kalem bana en az yüz dolara mâl oldu.
We must sleep at least seven hours a day.
- Günde en az yedi saat uyumak zorundayız.
Lawyers and auto mechanics are the people I trust the least.
- Avukatlar ve oto tamircileri en az güvendiğim insanlardır.
Tom always makes a point of arriving at least five minutes ahead of time.
- Tom her zaman en az beş dakika önce varmayı kendine vazife edinir.
The job will take a minimum of ten days.
- İş en az on gün alır.
Movers don't like people who read books. But at least they have a good reason.
- Nakliyeciler kitap okuyan insanlardan hoşlanmazlar. Ama en azından iyi bir nedenleri var.
I can't promise that you'll like these books but I think it would be a good idea to at least look them over.
- Bu kitapları beğeneceğine söz veremem ama sanırım en azından onları bir gözden geçirmen iyi bir fikir olurdu.
Tom only does the bare minimum.
- Tom sadece en azını yapar.
The job will take a minimum of ten days.
- Bu iş en az on gün sürecek.