Dünya yüzeyinin üçte ikisi su ile örtülüdür.
- Two-thirds of the earth's surface is covered with water.
O sadece bir el havlusuyla örtülü olarak duştan geldi.
- She, covered only with a handtowel, came from the shower.
Zemin kanla kaplanmıştı.
- The floor was covered with blood.
Tom çamurla kaplanmış şekilde eve geri döndü.
- Tom came back home covered in mud.
Kazaya sebep olduğuma son derece pişmanım.
- I deeply regret having caused the accident.
Yangına dikkatsiz bir sigara içicisinin sebep olduğu ortaya çıktı.
- It transpired that fire was caused by a careless smoker.
Tom artık ebeveynlerinin sağlık sigortası kapsamında değil.
- Tom is no longer covered by his parents' health insurance.
Kaza hasarları garanti kapsamında değildir.
- Accidental damage isn't covered by the warranty.
The ems and ens at the beginnings and ends.
Those were his very last words - Bunlar onun en son sözleriydi.