It isn't a surprise that English is the world's most spoken language.
- Hiç şüphe yok ki İngilizce dünyada en çok konuşulan dildir.
Football is the most known sport in the world.
- Futbol, dünyada en çok bilinen spordur.
This book is chiefly concerned with the effects of secondhand smoking.
- Bu kitap en çok pasif içiciliğin etkileriyle ilgilenmektedir.
Tom is at most thirteen years old.
- Tom en çok on üç yaşında.
Tom has $300 at most.
- Tom'un en çok 300 doları var.
I like this book best.
- En çok bu kitabı seviyorum.
Which of the composers do you like best?
- Bestecilerden hangisini en çok seviyorsun?
This watch costs ten dollars at the most.
- Bu saat en çok on dolar tutar.
It'll take us three, maybe four weeks at the most.
- En çok üç, belki dört haftamızı alacak.
This book is chiefly concerned with the effects of secondhand smoking.
- Bu kitap en çok pasif içiciliğin etkileriyle ilgilenmektedir.