I must make sure whether he is at home or not.
- Onun evde olup olmadığından emin olmalıyım.
One day your life will flash before your eyes. Make sure it's worth watching.
- Bir gün hayatın gözlerinin önünde hızla akıp gidecektir. Emin ol, izlemeye değer.
You should make sure of it before you go.
- Gitmeden önce ondan emin olmalısınız.
You should make sure of the fact without hesitation.
- Tereddüt etmeden gerçekten emin olmalısın.
How can you be sure your girlfriend isn't faking her orgasms?
- Kız arkadaşının orgazm takliti yapmadığından nasıl emin olabilirsin?
Please be sure to sign and seal the form.
- Formu imzaladığınızdan ve mühürlediğinizden emin olun.