emin olmadan

listen to the pronunciation of emin olmadan
Türkçe - İngilizce
gropingly
In a groping manner; blindly
searchingly, fumblingly, in a groping manner
in an uncertain groping manner
In a groping manner
emin olmadan kabul edilen olgu
thing in itself
emin ol
you bet
emin ol
be advised
emin ol
made sure of
emin ol
make sure

Before that, we had better make sure of the fact. - Ondan önce, gerçekten emin olsak iyi olur.

One day your life will flash before your eyes. Make sure it's worth watching. - Bir gün hayatın gözlerinin önünde hızla akıp gidecektir. Emin ol, izlemeye değer.

emin ol
make sure of

You should make sure of the fact without hesitation. - Tereddüt etmeden gerçekten emin olmalısın.

Before that, we had better make sure of the fact. - Ondan önce, gerçekten emin olsak iyi olur.

emin ol
be sure

Please be sure to let me know your new address soon. - Kısa sürede yeni adresini bana bildirdiğinden emin ol.

Be sure to turn off the gas before you go out. - Dışarı çıkmadan önce gazın kapalı olduğundan emin olun.

emin ol
ensure
emin ol
Believe me
emin olmadan