Learning without thought is labor lost.
- Düşünce olmadan öğrenme emek kaybıdır.
Tom worked as a laborer.
- Tom bir emekçi olarak çalıştı.
No gains without pains.
- Emeksiz kazanç olmaz.
The lady that used to work here had to retire.
- Burada çalışan bayan, emekli olmak zorunda kaldı.
The biggest challenge to the project will be the availability of workers with the skills required to bring it to fruition.
- Projenin en büyük zorluğu, hayata geçirmek için gerekli beceriye sahip emekçilerin bulunup bulunmaması olacak.
No gains without pains.
- Emeksiz kazanç olmaz.
A considerable amount of time and effort have been spent already.
- Önemli miktarda zaman ve emek harcanmış durumda.
I've put a lot of effort into this.
- Bu işe büyük emek sarf ettim.
It's a very demanding profession.
- Bu çok emek isteyen bir meslek.