I can't find my safety deposit key.
- Benim emanet anahtarını bulamıyorum.
Where's your safety deposit key?
- Emanet anahtarın nerede?
She is the only trustee of the university who never attended it as a student.
- O, bir öğrenci olarak devam etmediği üniversitenin tek emanetçisi.
Tom doesn't trust Mary with his car.
- Tom arabasını Mary'ye emanet etmiyor.
I can't find my safety deposit key.
- Benim emanet anahtarını bulamıyorum.
Where's your safety deposit key?
- Emanet anahtarın nerede?
She entrusted the care of her child to her aunt.
- O, çocuğunun bakımını halasına emanet etti.
I entrusted my wife with the family finances.
- Aile bütçesini karıma emanet ettim.