eleyici

listen to the pronunciation of eleyici
Türkçe - İngilizce
sifter
{n} one who sifts or examins, a sieve
Any lamellirostral bird, as a duck or goose; so called because it sifts or strains its food from the water and mud by means of the lamell&?; of the beak
any lamellirostral bird, as a duck or goose, so called because it sifts or strains its food from the water and mud by means of the lamellae of the beak
a household sieve (as for flour)
One who, or that which, sifts
A tool for sifting, especially one for powdered cooking ingredients
{i} person or thing that sifts; examiner, investigator; disperser, person or thing that scatters
ele
{f} sifting
ele
{f} sieving
ele
{f} sieve

She gave the boy a sieve in which to carry water from the well. - Oğlana kuyudan su taşımak için bir elek verdi.

ele
eliminate

Finland eliminated Russia from the Winter Olympics hockey tournament. - Finlandiya Rusya'yı Kış Olimpiyatları hokey turnuvasından eledi.

Tom was sad when his country's team was eliminated from the tournament. - Tom ülkesinin takımı turnuvadan elendiği zaman üzgündü.

ele
tackled

Tom tackled the problem right away. - Tom derhal sorunu ele aldı.

İngilizce - İngilizce

eleyici teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

ELE
extinction event (from extinction-level event)
Portekizce - Türkçe

eleyici teriminin Portekizce Türkçe sözlükte anlamı

ele
ona
ele
burası
ele
onu
ele
onunla
ele
kendisine
ele
he would
ele
buna
ele
bunu

Tom yarın Boston'a hareket edeceği için, bugün bunu ona vermek için son şansımız. - Já que o Tom está indo para Boston, esta é a nossa última chance de dar isso para ele.

Fince - Türkçe

eleyici teriminin Fince Türkçe sözlükte anlamı

ele
iyi niyet gösterisi
ele
jest yap
ele
jest
eleyici