Pazar günkü maç çok önemli olacak.
- Sunday's match will be crucial.
Zamanlama çok önemli olacak.
- The timing will be crucial.
Pazar günkü maç çok önemli olacak.
- Sunday's match will be crucial.
Tom çok önemli bir hata yaptı.
- Tom made a crucial mistake.
Bir kalp krizinden sonra ilk dakikalar çok önemlidir.
- The first minutes after a heart attack are crucial.
Elementary, my dear Watson.
- Elementar, mein lieber Watson.