There is no life without electricity and water.
- Elektrik ve su olmadan hayat olmaz.
Streetcars run on electricity.
- Tramvaylar elektrikle çalışırlar.
There is no life without electricity and water.
- Elektrik ve su olmadan hayat olmaz.
Our electric heater does not work well.
- Elektrikli ısıtıcımız iyi çalışmıyor.
There is a fault in the electrical system.
- Elektrik sisteminde bir arıza var.
After the iron had cooled off, Mary wrapped the electrical cord around the iron, put the iron back on the shelf, folded up the ironing board, and put it away back in the closet.
- Ütü soğuduktan sonra Mary elektrik kablosunu ütüye sardı, ütüyü tekrar rafa koydu, ütü masasını katladı ve onu yine dolaba kaldırdı.
The river furnishes electric power to the town.
- Nehir şehre elektrik enerjisi sağlamaktadır.
Nuclear power is used to generate electricity.
- Nükleer enerji elektrik üretmek için kullanılır.
Electricity cables are made of copper.
- Elektrik kabloları bakırdan yapılmıştır.
The cable is not electrified.
- Kablo elektrikli değil.