elbette!

listen to the pronunciation of elbette!
Türkçe - İngilizce
for sure

We don't know that for sure. - Onu elbette bilmiyoruz.

I'll be there for sure. - Elbette orada olacağım.

of course

Of course she passed the test. - Elbette o testi geçti.

I am against the war, of course. - Ben, elbette, savaşa karşıyım.

naturally

She can naturally speak English. - O, elbette İngilizce konuşabilir.

sure

Tom sure can play tennis. - Tom elbette tenis oynayabilir.

We don't know that for sure. - Onu elbette bilmiyoruz.

certainly

Certainly, my knowledge of French is limited. - Elbette, Fransızca bilgim sınırlıdır.

I will certainly need a car. - Elbette bir arabaya ihtiyacım olacak.

surely

Surely you don't believe that. - Elbette ona inanmıyorsun.

Surely, you can't mean that. - Elbette, onu yapamazsınız.

quite
by all means

I'll try to solve the problem by all means. - Elbette problemi çözmeye çalışacağım.

I'll do that by all means. - Bunu elbette yapacağım.

definitely
no wonder
you bet
no doubt
rather
be sure

He is a famous man, to be sure, but I don't like him. - O ünlü bir adam, elbette ben ondan hoşlanmıyorum.

He was at the meeting, to be sure, but he was asleep. - O elbette toplantıdaydı ama uyuyordu.

to be sure

He was at the meeting, to be sure, but he was asleep. - O elbette toplantıdaydı ama uyuyordu.

He is a famous man, to be sure, but I don't like him. - O ünlü bir adam, elbette ben ondan hoşlanmıyorum.

(Argo) natch
self sufficient
assuredly
make sure of
be my guest
quite so!
certainly, decidedly, surely
without fail

He'll come to see me without fail. - O elbette beni görmeye gelecek.

He will come to the church without fail. - O elbette kiliseye gelecek.

be, ünl. certainly, naturally, of course, sure, surely, absolutely, definetely, be my guest!
sure enough

Sure enough, he entertained doubts. - Elbette o yeterince şüphe uyandırdı.

doubtless
precisely
absolutely
certes
doubt

Sure enough, he entertained doubts. - Elbette o yeterince şüphe uyandırdı.

quite so
Türkçe - Türkçe
(Osmanlı Dönemi) (Te'kid edâtı) Kat'i veya kat'iye yakın hükümlerde kullanılır. Yazılı sözlerde daha çok "elbet" şeklinde geçer
(Osmanlı Dönemi) ZİNFİLECE
Elbet
elbette!