el çantası

listen to the pronunciation of el çantası
Türkçe - İngilizce
purse

I don't like to carry a purse. - Ben el çantası taşımayı sevmiyorum.

Tom found a gun in Mary's purse. - Tom, Mary'nin el çantasında bir silah buldu.

{i} pocketbook
pursue
handbag

She had her handbag stolen. - O el çantasını çaldırdı.

This is the handbag I bought in Italy. - Bu, İtalya'da aldığım el çantasıdır.

hand bag
reticule
handbag, pursue
pocket book
(zarf şeklinde) pochette
pochette
satchel
el çanta
reticule
Türkçe - Türkçe
Günlük işlerde veya kısa gezilerde kullanılan, içinde özel eşya bulunan kap
el çantası