Oil may be used as an additive in gasoline to improve the lubrication of a small engine.
It is natural to look at a finite cyclic group as an additive group.
Matrix multiplication is additive in that M\vec v+M\vec w=M(\vec v+\vec w).
Insects are arthropods.
- Haşereler eklem bacaklıdır.
Do you want to install this free browser add-on?
- Bu ücretsiz tarayıcı eklentisini yüklemek ister misiniz?
Any translation is an annexation.
- Herhangi bir çeviri bir eklemedir.
Include me in your plans.
- Planlarınıza beni ekleyin.
If you want to include other information, please let us know.
- Başka bilgi eklemek istersen lütfen bize bildir.
I have nothing to add to that.
- Ona ekleyecek bir şeyim yok.
A good head and a good heart are always a formidable combination. But when you add to that a literate tongue or pen, then you have something very special.
- İyi bir kafa ve iyi bir kalp her zaman müthiş bir kombinasyondur. Fakat buna bir okuryazar dil ya da kalem eklediğinizde, o zaman çok özel bir şeyiniz vardır.
I have installed Microsoft Office on my personal computer, so please use its file format when you send me the attachment.
- Benim kişisel bilgisayarıma Microsoft Office yükledim, bu yüzden bana eklenti gönderdiğinde lütfen onun dosya formatını kullan.
I have attached instructions on how to use FTP to access our files.
- Dosyalarımıza giriş için FTP'nin nasıl kullanılacağına dair bilgileri ekledim.
I have enclosed your order form.
- Sipariş formunuzu ekledim.
She enclosed a little dark chocolate in her valentine.
- O sevgililer gününde biraz koyu çikolata ekledi.
In Esperanto, nouns end in o. The plural is formed by adding a j.
- Esperantoda, o ile biten isimler. Çoğul bir j ekleyerek oluşturulur.
Adding comments makes it easier to read the code.
- Yorum eklemek kodu okumayı daha kolay hale getirir.
Add one teaspoon of paprika.
- Bir çay kaşığı kırmızı biber ekle.
I'll be back in a minute, he added.
- Bir dakika içinde döneceğim,diye ekledi.
You can get it at the courthouse, the clerk added.
- Onu adliye binasında alabilirsin, katip ekledi.
Add a little more pepper.
- Biraz daha biber ekle.
I can add many sentences in different languages.
- Farklı dillerde bir sürü cümle ekleyebilirim.
Could you splice these two pieces of rope together for me?
- Bu iki parça ipi benim için birbirine ekler misin?
It's hard to splice the two fragments together.
- İki bölümü birlikte eklemek zordur.