Tom said he'll go to Boston in October.
- Tom ekimde Boston'a gideceğini söyledi.
Leaves begin to fall in October.
- Yapraklar ekimde düşmeye başlar.
Tom felt tired after working all day planting corn.
- Tom bütün gün mısır ekiminde çalıştıktan sonra yorgun hissetti.
The soil will have to be plowed before we start planting.
- Biz ekime başlamadan önce toprağın sürülmüş olması gerekecek.
Tom is scheduled to give a concert in Boston on October 20th.
- Tom 20 Ekimde Boston'da bir konser vermeyi proğramladı.
The stock market crash of October 1987 in New York is still vividly remembered.
- New York'ta Ekim 1987 borsa krizi hâlâ etkili bir şekilde hatırlanmaktadır.