ekecek

listen to the pronunciation of ekecek
Türkçe - Türkçe
Tuzgölünün doğusundaki en yüksek dağ
Tohum
Tuz Gölü'nün doğusunda bir dağ
Ek
lahika
Ek
ilave
Ek
zeyil
ek
Bir gazete veya derginin günlük yayımından ayrı ve ücretsiz olarak verdiği parça, ilave
ek
Kelime türetmek veya kelimenin görevini belirtmek için kullanılan şekil verici ses veya sesler, lahika
ek
Eklenmiş, katılmış: "Okul müdürü iken, okulun ek inşaatında hamallarla birlikte çalışmış."- H. Taner
ek
Bir şeyin eksiğini tamamlamak için ona katılan parça
ek
Sonradan katılan, dikilen, yapıştırılan parçanın belli olan yeri. İki borunun birbirine birleştirildiği yer
ek
Katılmış, ulanmış, eklenmiş
ek
Sonradan katılan, dikilen, yapıştırılan parçanın belli olan yeri
ek
Sözcüğün görevini belirtmek ya da sözcük türetmek için kullanılan biçim verici ses
ek
iki borunun birleştiği yer
ek
İki borunun birbirine birleştirildiği yer
ek
Eklenmiş, katılmış
ekecek