Her iki yol da seni istasyona götürecektir.
- Either way will lead you to the station.
O her iki eliyle yazabilir.
- He can write with either hand.
Onlardan hiçbirini tanımıyorum.
- I don't know either of them.
Çocuklardan hiçbirini görmedim.
- I didn't see either boy.
O, sporların düşkünü değildir, ben de değilim.
- He is not fond of sports, and I am not either.
Çirkin değilim ama güzel de değilim.
- I'm not ugly, but I'm not pretty either.
Bu pulların ikisinden birini sana vereceğim.
- I'll give you either of these stamps.
Bunların ikisinden birine sahip olabilirsiniz, fakat ikisine birden değil.
- You can have either of these, but not both.
İki kızın her birini tanıyor musun?
- Do you know either of the two girls?
Her iki yol da seni istasyona götürecektir.
- Either way will lead you to the station.
Bardaklardan herhangi birini alabilirsin.
- You may take either of the glasses.
İki kitaptan herhangi birini alabilirsin.
- You may take either of the two books.
kullanıldığı yere gore sıfat,zamir,zarf ve bağlaç olabiliyor.
İki kızın her birini tanıyor musun?
- Do you know either of the two girls?
Ne çayı ne de kahveyi severim.
- I don't like either tea or coffee.
Tom ne Fransızca ne de İspanyolca konuşabilir.
- Tom can't speak either French or Spanish.
Ya becerikli ya da tembel ama her ikisi değil.
- Either skillful or lazy. But not both.
Ya restoranda bir garson olarak ya da bir barmen , her ikisi de Tamam.
- Either as a waiter at a restaurant or a bartender, both are OK.
Kızların her ikisini de tanımıyorum.
- I don't know either girl.
Ya restoranda bir garson olarak ya da bir barmen , her ikisi de Tamam.
- Either as a waiter at a restaurant or a bartender, both are OK.
Dışarı çıkmak mı yoksa evde kalmak mı istiyorsun? Her ikisi de benim için uygun.
- Do you want to go out or stay at home? Either is OK with me.
Ya Tom ya da Mary markete gidecek, fakat ikisi değil.
- Either Tom or Mary go to the market, but not both.
Ben, onlardan herhangi birini sevmiyorum.
- I don't like either of them.
İki kitaptan herhangi birini alabilirsin.
- You may take either of the two books.
İkinizden biri kahve ister misiniz?
- Would either of you like coffee?
İster evlen ister bekar kal, öyle ya da böyle pişman olacaksın.
- Whether you get married or stay a bachelor, you'll regret it either way.
Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol.
- Either be as you seem or seem as you are.
Ya göründüğün gibi ol ya da olduğun gibi görün.
- Either be as you seem or seem as you are.
Her halükarda umurumda değil.
- I don't mind either way.
Her halükarda kaybedersin.
- Either way, you lose.
Bardaklardan herhangi birini alabilirsin.
- You may take either of the glasses.
İki kitaptan herhangi birini alabilirsin.
- You may take either of the two books.
Bu bir ya ya da konusu.
- It's a matter of either or.
Ölüm hiçbir şeydir. Onun yerine yaşayarak başla - sadece daha zor değil fakat aynı zamanda daha uzundur.
- Dying's nothing. Start instead by living - not only is it harder, but it's longer as well.
O aynı zamanda gölün en derin kısmı.
- That's the deepest part of the lake as well.
Keşke hala eskiden olduğu gibi yüzebilsem.
- I wish I could still swim as well as I used to.
Burnum gerçekten büyük ve ayrıca çarpık.
- My nose is really big, and it's crooked as well.
Mary mükemmel bir Fransızca biliyor. Ayrıca akıcı Almanca da biliyor.
- Mary speaks perfect French. She speaks fluent German as well.
Ne var ki aksi de her zaman doğrudur.
- And yet, the contrary is always true as well.
Kimse bunu benim kadar iyi yapamaz, Tom bile
- Nobody can do that as well as me, not even Tom.
Kimse bunu benim yapabildiğim kadar iyi yapamaz, Tom bile.
- Nobody can do that as well as I can, not even Tom.
Her hands, long and beautiful, lay on either side of her face.
Either you eat your dinner or you go to your room.
And either vowd with all their power and wit, / To let not others honour be defaste .
I don't like him and I don't like her either.
... and it seemed like I could either do a PhD ...
... doing so in order to protect either shareholders or children. For example, you may remember ...