Senin bir giriş biletin var.
- You have an entry ticket.
Dün bloğa bir giriş postaladı.
- She posted an entry to the blog yesterday.
Odaya girmeden önce kapıyı tıklat.
- Knock on the door before entering the room.
Tom'un odasına girmeden önce her zaman kapıyı çalmalısın.
- You should always knock before entering Tom's room.
Buraya girişiniz yasaklandı.
- You are banned from entering this place.
Evde zorla girme işaretleri yoktu.
- There were no signs of forced entry in the house.