Tom onlardan birinden her zaman soğuk algınlığı kapmaktan korktuğu için çocukların etrafında olmaktan hoşlanmaz.
- Tom doesn't like being around children because he's always afraid of catching a cold from one of them.
Onlardan birini seçebilirsin.
- You may choose one of them.
One of them went to hide.
- Einer von ihnen ging hin, um sich zu verstecken.
If two men always have the same opinion, one of them is unnecessary.
- Wenn zwei Menschen immer die gleiche Meinung haben, ist einer von ihnen überflüssig.