Büyük seferin lideriydi.
- He was the leader of the great expedition.
Yola çıkarken keşif seferini izledim.
- I watched the expedition as it set off.
Onların keşif gezisinde bazı sorunlar bekleniyor.
- Some problems are expected on their expedition.
O, keşif gezisine katıldı.
- He took part in the expedition.