Çabalar sonuç getirmedi.
- The efforts brought about no effect.
Lojban'ın geliştirilmesinde, dili ilk aşamasından beri tarafsız tutmak için çabalar tutarlı olarak yapılmıştır.
- In the development of Lojban, efforts were consistently made since the initial phase to keep the language culturally neutral.
Çabalar her zaman faydalı olmaz.
- Efforts do not always pay off.
Lojban'ın geliştirilmesinde, dili ilk aşamasından beri tarafsız tutmak için çabalar tutarlı olarak yapılmıştır.
- In the development of Lojban, efforts were consistently made since the initial phase to keep the language culturally neutral.
Çok az bir gayretle kitabı yazdı.
- She wrote the book with very little effort.
Gayretin övgüye şayan.
- Your effort deserves praise.
Ortak çalışmaya dayalı bir çabaydı.
- It was a collaborative effort.
Gece boyu süren sağanak yağış, mahsur kalan feribottaki kazazedeleri kurtarma çalışmalarına sekte vurdu.
- Heavy rain throughout the night has hampered efforts to rescue survivors from the stricken ferry.
O, çaba harcamadan ağaca tırmandı.
- He climbed up the tree without effort.
Herkes kendi dilini öğrenir ve asla diğer dillerden bir tek sözcük bile öğrenmek için herhangi bir çaba harcamaz.
- Everybody learns their own language and never make any effort to learn even one word of other languages.
Nereye gidersen git, emek vermeden başarıyı bekleyemezsin.
- Go where you will, you can't hope for success without effort.
Önemli miktarda zaman ve emek harcanmış durumda.
- A considerable amount of time and effort have been spent already.
Hükümet ve özel aktörlerin çok güçlü çabalarına rağmen dilin geleceği umutsuzdur.
- Despite concerted effort by the government and private actors, the language's future is bleak.
Esperanto konuşmak o kadar kolaydır ki bazen gerçek bir çaba gerektirir.
- Speaking Esperanto is so easy that sometimes it requires a real effort.
Böyle zor zamanlarda girişimin hiçbir sıradan derecesi şirketi tehlikeden uzak tutmayacaktır.
- In difficult times like these, no ordinary degree of effort will get our company out of danger.
O çaba kuvvetiyle başardı.
- He succeeded by dint of effort.
Tüm çabaları ile, o başarılı olamadı.
- With all his efforts, he couldn't succeed.
O, çabalarına rağmen işinde başarısız oldu.
- He failed in his business in spite of his efforts.
... is to make enormous efforts to enforce the gun laws that we have, and to change the culture ...
... terrorist networks do more targeted efforts and by building ...