John aile şirketini çok verimli bir şekilde işletiyor.
- John runs the family business very efficiently.
Üniversiteye ilk girdiğimde beni en çok şaşırtan şey sınıf arkadaşlarımdan çok azının verimli çalışmayı nasıl bildikleriydi.
- What surprised me most when I first entered college was how few of my classmates knew how to study efficiently.
Yanıtın çok takdir ediliyor ve bizim daha etkili biçimde hazırlanmamıza olanak sağlayacak.
- Your response is greatly appreciated and will enable us to prepare more efficiently.
Bunu nasıl daha etkili biçimde yapabileceğimize dair bir fikrim var.
- I have an idea how we can do this more efficiently.
Tom iyi bir çalışandır. O işleri hızlı ve verimli bir şekilde yaptırır.
- Tom is a good employee. He gets things done quickly and efficiently.
John aile şirketini çok verimli bir şekilde işletiyor.
- John runs the family business very efficiently.
Ofis çalışanları problemi çözmek için hızlı ve etkili çalıştılar.
- The office staff worked quickly and efficiently to resolve the problem.
Tom genellikle çok etkili, değil mi?
- Tom is usually very efficient, isn't he?
Verimli bir şekilde çalışman gerekir.
- You should study in an efficient manner.
İnsanlar yaşlanırken, beyin hücreleri daha az verimli olur.
- As people get older, their brain cells become less efficient.
japon telefon sistemi hayli etkindir.
- The Japanese telephone system is highly efficient.
Çok yetenekli değildim.
- I wasn't very efficient.
Tom iyi bir çalışandır. O işleri hızlı ve verimli bir şekilde yaptırır.
- Tom is a good employee. He gets things done quickly and efficiently.
... eliminate rational subsidies and just make things work more efficiently. Get rid of ...
... much more efficiently. ...