He recoiled before his master's anger.
- O, efendisinin öfkesi karşısında geri çekildi.
He served his master well.
- O, efendisine iyi hizmet etti.
We have something special for you, sir.
- Sizin için özel bir şeyimiz var, efendim.
May I see your driver's license, sir?
- Sürücü belgenizi görebilir miyim, efendim?
He lives according to the law of the Lord.
- Efendinin yasasına göre yaşıyor.
In this colony he is lord of life and death.
- O, bu sömürgede yaşam ve ölümün efendisidir.