Saatlerdir bekliyorum.
- I've been waiting for hours.
Saatlerce dehşete düşürüldükten sonra,sonunda annesi onu kurtardı.
- After being frightened for many hours, her mother finally saved her.
Günde en az yedi saat uyumak zorundayız.
- We must sleep at least seven hours a day.
Onu yazmak birkaç saatimi aldı.
- It took me several hours to write it.
Senin mesai saatlerin ne?
- What are your office hours?