O ekonomik biçimde yaşar.
- He lives economically.
Ailesinden ekonomik olarak bağımsızdır.
- She is economically independent of her parents.
Eğer üniversiteye gidebilirse ebeveynlerinden ekonomik olarak bağımsız olabileceğini düşündü.
- She thought that she could become economically independent from her parents if she went to college.
Ailesinden ekonomik olarak bağımsızdır.
- She is economically independent of her parents.
Eğer üniversiteye gidebilirse ebeveynlerinden ekonomik olarak bağımsız olabileceğini düşündü.
- She thought that she could become economically independent from her parents if she went to college.
Derinleşen ekonomik krizin görünürde bir sonu var mı?
- Is there any end in sight to the deepening economic crisis?
Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
- Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
Bir ev kadını tutumlu olmalıdır.
- A housewife should be economical.
... change. It means that it will be economically advantageous to go with solar, hydrogen, renewable ...
... and say, “I want that.” They are invisible economically. So my hunger does not affect ...