O, yaşlı bir kadın gibi başını eğip yürüdü.
- She walked with her head down like an old woman.
455 kadından bir kadın gebeliğinin yirminci haftasına kadar hamile olduğunu fark etmez.
- One out of 455 women doesn't realize she's pregnant until the twentieth week of pregnancy.
O kötü bir dişini çektirdi.
- She had a bad tooth taken out.
O, sınavı geçmek için canını dişine taktı.
- She made great efforts to pass the examination.