eşleyerek

listen to the pronunciation of eşleyerek
Türkçe - İngilizce
matching
mapping
eşle
{f} map
eşle
{f} matched

She gave me a necktie, which entirely matched my taste. - O bana bir kravat verdi, zevkimle tamamen eşleşiyordu.

You and I are evenly matched. - Sen ve ben başa baş eşleştik.

eşle
{f} matching

Tom and Mary got matching tattoos. - Tom ve Mary'nin eşleşen dövmeleri var.

Mary is very good at matching people. - Mary insanları eşleştirmekte çok iyidir.

eşle
{f} match

The cushions on the sofa don't match those on the armchairs. - Kanepedeki minderler koltuklardakilerle eşleşmiyor.

The English sentence has been changed. Make sure that this translation still matches. - İngilizce cümle değiştirildi. Bu çevirinin hala eşleştiğinden emin olun.

eşle
{f} mapping
eşle
{f} paired

The boys and girls paired off for the dance. - Erkekler ve kızlar dans için eşleştiler.

This is why Tatoeba is multilingual. But not that kind of multilingual. Not the kind where languages are simply being paired up together, and where some pairs are left behind. - Tatoeba'nın çok dilli olmasının nedeni budur. Fakat o tür çok dilli değil. Dillerin sadece birlikte eşleştirildiği ve bazı çiftlerin geride bırakıldığı tür değil.

eşle
{f} pairing
eşle
{f} pair

The boys and girls paired off for the dance. - Erkekler ve kızlar dans için eşleştiler.

This is why Tatoeba is multilingual. But not that kind of multilingual. Not the kind where languages are simply being paired up together, and where some pairs are left behind. - Tatoeba'nın çok dilli olmasının nedeni budur. Fakat o tür çok dilli değil. Dillerin sadece birlikte eşleştirildiği ve bazı çiftlerin geride bırakıldığı tür değil.

eşleyerek