eğlenme teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- {i} fun
Tom likes to have fun.
- Tom eğlenmeyi seviyor.
We didn't have much fun.
- Biz çok fazla eğlenmedik.
- entertainment, frolic; mockery; delaying
- staying (in); loafing around (in)
- having a good time, having fun, enjoying oneself
- making fun of, joking with (someone)
- playing around, delaying oneself
- game
- amusement
- frolic
- entertainment
- mockery
- {i} ridicule
- lark
- mock
- fleer
- disport
- eğlenmek
- have fun
Do you want to have fun?
- Eğlenmek istiyor musun?
Tom just wants to have fun.
- Tom sadece eğlenmek istiyor.
- eğlenmek
- fun
The young couple went to Kyoto for fun.
- Genç çift, eğlenmek için Kyoto'ya gitti.
I want to meet people and have fun.
- İnsanlarla görüşmek ve eğlenmek istiyorum.
- eğlen
- have fun
Tom likes to have fun.
- Tom eğlenmeyi seviyor.
Tom doesn't know how to have fun.
- Tom nasıl eğleneceğini bilmiyor.
- eğlenmek
- to wait
- eğlen
- {f} enjoying
Tom certainly appeared to be enjoying himself.
- Tom kesinlikle eğleniyor gibi görünüyordu.
It looks like Tom is enjoying himself.
- Tom eğleniyor gibi görünüyor.
- eğlenmek
- stop
- eğlenmek
- joke
- eğlenmek
- jolly
- eğlenmek
- (deyim) live it up
- eğlenmek
- stay
Everyone suggest me to stay in bed, but I want to go out and enjoy.
- Herkes yatakta kalmamı öneriyor fakat ben dışarı çıkmak ve eğlenmek istiyorum.
- eğlenmek
- dawdle
- eğlen
- {f} frolic
- eğlen
- {f} revel
Most of the revellers are tourists.
- Eğlenenlerin çoğu turist.
- eğlen
- {f} jeer
- eğlen
- make fun
- eğlen
- {f} lark
Don't come to school to lark around.
- Sadece eğlence için okula gelme.
- eğlen
- {f} ridicule
- eğlen
- had fun
- eğlenmek
- sport
- eğlenmek
- have a good time
He went to the city to have a good time.
- O eğlenmek için şehre gitti.
Tom doesn't need money to have a good time.
- Tom'un eğlenmek için paraya ihtiyacı yok.
- eğlenmek
- junket
- eğlenmek
- revel
- eğlenmek
- enjoy oneself
- eğlenmek
- mock
- eğlenmek
- play
- eğlenmek
- luxuriate
- eğlenmek
- disport
- eğlenmek
- make merry
- eğlenmek
- make fun
- doya doya eğlenme
- fling
- eğlen
- skylark
- eğlenmek
- amuse oneself
- eğlenmek
- be amused
- eğlenmek
- to have fun, enjoy oneself, have a good time
- eğlenmek
- to enjoy oneself, to have a good time, to amuse oneself, to have fun; to mock, to make fun (of), to joke (with), to poke fun (at); to dally with sb/sth.; to delay, to dawdle
- eğlenmek
- recreate oneself
- eğlenmek
- disport oneself
- eğlenmek
- go on a spree
- eğlenmek
- to stop in, stop over in, break one's journey in (a place)
- eğlenmek
- (ile) get a ball out of smth
- eğlenmek
- fool
- eğlenmek
- laugh away
- eğlenmek
- make merry over
- eğlenmek
- to make fun of, joke with
- eğlenmek
- frolic
- eğlenmek
- frivol
- eğlenmek
- fleer
- eğlenmek
- lark
- eğlenmek
- {f} recreate
- eğlenmek
- gibejibe
- eğlenmek
- toy
- eğlenmek
- rally
- eğlenmek
- flout
- eğlenmek
- rollick
- eğlenmek
- fribble
- eğlenmek
- merry