eğitici

listen to the pronunciation of eğitici
Türkçe - İngilizce
trainer

Tom is a horse trainer. - Tom bir at eğiticisi.

Tom is employed as an animal trainer. - Tom bir hayvan eğiticisi olarak işe alındı.

educational

Marriage should be mutually and infinitely educational. - Evlilik karşılıklı olarak ve son derece eğitici olmalı.

Educational reforms still have a long way to go. - Eğitici reformların hâlâ gidecek uzun bir yolu var.

didactic
educational, instructive; trainer; tutor, instructor
educative
pragmatic
educator
educator of children; tutor; governess
instructional
pragmatical
handler
instructive

This is an instructive book. - Bu eğitici bir kitap.

This book is interesting and, what is more, very instructive. - Bu kitap ilgi çekicidir,üstelik çok eğitici.

educational, educative
instructing
training
trainman
aversive
eğitici elektronik oyuncaklar
electronic learning toys
eğitici eğlence
edutainment
eğitici film
training film
eğitici kadın
governess
eğitici olmayan
unedifying
eğitici oyuncak
learning toy
eğitici öykü
cautionary tale
Hava Kuvvetleri unsur istihbarat subayı (karargah); pals gürültüsü; eğitici, öğr
(Askeri) Air Force component intelligence officer (staff); impulse noise; instructor
eğitici