eğe

listen to the pronunciation of eğe
Türkçe - İngilizce
file

Do you have a file in the tool chest? - Alet kutusunda bir eğen var mı?

He rubbed the rust off with a file. - O bir eğe ile pası sildi.

rasp
file, riffler
(Anatomi) rib
riffler
ek
{i} supplement
ek
{i} addition
eğe fırçası
file card
eğe kemiği
rib
eğe talaşı
filings
eğe tarağı
file card
eğe tozu
file dust
ek
{i} adjunct
ek
{i} schedule
ek
appendix
ek
supplementary
ek
insertion
ek
by
ek
additional
düz eğe
(Mekanik) parallel file
ek
patch
ek
(Elektrik, Elektronik,Teknik) cable joint
ek
insert
ek
(Kanun) accessory
ek
additive
ek
(Bilgisayar) attach
ek
excursus
ek
subsidiary agreement
ek
juncture
fare kuyruğu eğe
round file
konik eğe
(Mekanik) taper file
ek
further
ek
appurtenance
ek
accession
ek
special
ek
{i} affix
ek
add-on
ek
{i} add
ek
accretion
ek
{f} sowing
ek
attachment
ek
{f} plant
ek
sow
ek
{f} sowed
ek
inclusion
ek
{i} add on
ek
collateral
ek
excess
ek
adjunction
ek
extension
ek
{f} planting
ek
gusset
ek
{i} augment
ek
annexe
ek
appendices
ek
inset
ek
joining
ek
subsidiary
ek
{i} add#on
ek
supplement to
balıksırtı eğe
half-round file
düz eğe
smooth file
düz eğe
flat file
ek
bye
ek
(Hukuk) complement
ek
extra
ek
super
ek
(Anatomi) appendage
ek
annex
ek
supplemental
ek
addendum
ek
appendage
ek
supplement; appendix
ek
addition, supplement, adjunct, addendum, extension, appendage; appendix; joint, patch; affix; additional, supplementary, subsidiary, extra
ek
formative
ek
appendix , attachment
ek
extra, additional, supplementary
ek
joint (of a pipe)
ek
supplementation
ek
gram. affix; prefix; infix; suffix
ek
postscript
ek
expansion
ek
eccentric
ek
fill
ek
rider
ek
{i} joint
ek
sown
ek
pullout
ek
particle
ek
additional articles
ek
subjoin
fare kuyruğu eğe
taper file
ince eğe
smooth file
ince eğe
super fine file
kaba eğe
coarse file
piyata eğe
flat file
sıçankuyruğu eğe
round file
yassı eğe
flat file
yuvarlak eğe
round file
Türkçe - Türkçe
(Osmanlı Dönemi) Maden vesaire yontmaya mahsus ince dişli âlet. Törp
Göğüs kafesini oluşturan kemik
Karın boşluğu
Madenleri, tahtayı vb.ni yontmak, düzeltmek, perdahlamak için kullanılan, üzeri pürtüklü, sert, ensiz, çelik araç
Kaburga kemiği
Göğüs kafesini oluşturan, arkadan omurgaya, önden de göğüs kemiğine eklenen uzun, yassı ve eğri kemiklerden her biri, kaburga
Madenleri yontmada kullanılan çelik araç
(Osmanlı Dönemi) MİBRED
Ek
lahika
Ek
ilave
Ek
zeyil
ek
Bir gazete veya derginin günlük yayımından ayrı ve ücretsiz olarak verdiği parça, ilave
ek
Kelime türetmek veya kelimenin görevini belirtmek için kullanılan şekil verici ses veya sesler, lahika
ek
Eklenmiş, katılmış: "Okul müdürü iken, okulun ek inşaatında hamallarla birlikte çalışmış."- H. Taner
ek
Bir şeyin eksiğini tamamlamak için ona katılan parça
ek
Sonradan katılan, dikilen, yapıştırılan parçanın belli olan yeri. İki borunun birbirine birleştirildiği yer
ek
Katılmış, ulanmış, eklenmiş
ek
Sonradan katılan, dikilen, yapıştırılan parçanın belli olan yeri
ek
Sözcüğün görevini belirtmek ya da sözcük türetmek için kullanılan biçim verici ses
ek
iki borunun birleştiği yer
ek
İki borunun birbirine birleştirildiği yer
ek
Eklenmiş, katılmış
piyata eğe
Yassı eğe
eğe