She stood silently, her head tilted slightly to one side.
- Başı bir tarafa doğru hafifçe eğik, sessizce ayakta durdu.
The Earth is tilted at an angle of 23.4 degrees.
- Dünya 23.4 derecelik bir açıyla eğilimlidir.
He is inclined to get mad.
- O, kızmaya eğilimlidir.
He is inclined to be lazy.
- O tembel olmaya eğimlidir.
Tom was leaning on the fence.
- Tom çitin üzerine eğiliyordu.
The box is leaning to one side.
- Kutu bir tarafa doğru eğik.
The road curves gently toward the lake.
- Yol göle doğru hafifçe eğilimlidir.
Draw me the Pareto curve.
- Bana Pareto eğrisini çiz.
The Earth is tilted at an angle of 23.4 degrees.
- Dünya 23.4 derecelik bir açıyla eğilimlidir.
She stood silently, her head tilted slightly to one side.
- Başı bir tarafa doğru hafifçe eğik, sessizce ayakta durdu.
Don't take it literally. He is inclined to exaggerate.
- Onu harfi harfine almayın. O abartma eğilimindedir.
He is inclined to be lazy.
- O tembel olmaya eğimlidir.