He was ready to announce his presidential candidacy.
- Cumhurbaşkanlığı adaylığını duyurmak için hazırdı.
We are pleased to announce you that you have received the Nobel Peace Prize.
- Nobel barış ödülünü aldığını sana duyurmaktan memnun olduk.
They announced that they were going to have a party.
- Onlar bir parti vereceklerini duyurdular.
Mary announced her engagement to Tom.
- Mary Tom'a nişanını duyurdu.