durmuş

listen to the pronunciation of durmuş
Türkçe - İngilizce
seem to stop
off
(saat) run down
life
existence
stopped

Even a clock that is stopped shows the correct time twice a day. - Durmuş olan bir saat bile günde iki kez doğru zamanı gösterir.

The clock has stopped. It needs a new battery. - Saat durmuş. Yeni bir pil gerekli.

durmuş et
aged meat
durmuş oturmuş
experienced and settled down
dur
{f} stand

These two are standing abreast. - Bu ikisi yan yana duruyor.

Somebody is standing in front of his room. - Biri odasının önünde duruyor.

dur
(Bilgisayar) end

I stood at the end of the line. - Sıranın sonunda durdum.

Once the complaining starts, it never ends. - Bir defa şikayet etmeye başladığında asla durmaz.

nerdeyse durmuş
dead slow
dur
conk out
dur
{f} standing

Someone is standing at the gate. - Birisi kapıda duruyor.

Someone is standing behind the wall. - Birisi duvarın arkasında duruyor.

anasının karnında dokuz ay on gün nasıl durmuş
(Konuşma Dili) He is very impatient
dur
hold on
dur
stop

I'm getting off the train at the next stop. - Sonraki durakta trenden ineceğim.

A car stopped at the entrance. - Girişte bir araba durdu.

dur
halt

Halt! Stay right where you are or I'll shoot! - Dur! Olduğun yerde kal, yoksa vururum!

The blue sports car came to a screeching halt. - Mavi spor araba durma noktasına geldi.

dur
hist
dur
hold it
dur
nix
dur
hold

Hold up, what do you think you're doing? - Dur bakalım, Sen ne yaptığını düşünüyorsun?

I wonder how Tom is holding up. - Acaba Tom'un durumu nasıl?

dur
whoa
dur
stall

Why are they stalling? - Onlar neden duruyorlar?

You've stalled the engine. - Sen motoru durdurdun.

geçici olarak durmuş
suspended
kurulmayıp durmuş
(saat) run down
kuyruk durmuş
(Bilgisayar) queue held
uzak durmuş
eschewed
İngilizce - İngilizce

durmuş teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

DUR
Durango, a state of Mexico
dur
Duration How long the spell lasts, usually expressed in turns (T)
dur
Drug utilization review (DUR) is a process which evaluates particular drugs for use by a specific member This process is conducted using specific edits-designed by the health plan and our Pharmacy and Therapeutics (P&T) committee-which are programmed into RxWEST claims processing computer Examples of DUR edits include: pregnancy, therapeutic duplication, and age precautions, dose range, drug interaction precautions, and gender compliance
dur
Drug utilization review
dur
Major; in the major mode; as, C dur, that is, C major
dur
Said of a wine which is too acidic
dur
a kingdom on the Va'andao sea, capital Baianch
dur
Drug Use/Utilization Reviews
dur
Durham 1: 43 hm Canada
dur
see- DRUG UTILIZATION REVIEW
Fransızca - Türkçe

durmuş teriminin Fransızca Türkçe sözlükte anlamı

dur
sert penis
dur
güç, katı, sert
dur
katı, sert; güç, ağır; dayanıklı; merhametsiz, duygusuz
Almanca - Türkçe

durmuş teriminin Almanca Türkçe sözlükte anlamı

Dur
majör
Dur
anadal
Dur
[das] majör
Kürtçe - Türkçe

durmuş teriminin Kürtçe Türkçe sözlükte anlamı

dûr
uzak
İngilizce - Türkçe

durmuş teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

dur
(Bilgisayar) süre

Yazılım şirketi ekonomik durgunluk sürecinde büyük başarısızlığa uğradı. - The software company collapsed during the recession.

Amerika'da kaldığı süredeki deneyimlerini bize anlatmaya başladı. Biz dikkat kesildik. - He started to tell us his experiences during his stay in America. We were all ears.