durmamalıyız

listen to the pronunciation of durmamalıyız
Türkçe - İngilizce
the show must go on
we must proceed, we must continue
dur
{f} stand

These two are standing abreast. - Bu ikisi yan yana duruyor.

I could scarcely stand on my feet. - Ayaklarımın üzerinde güçlükle durabiliyordum.

dur
(Bilgisayar) end

It rained for several days on end. - Birkaç gün durmadan yağmur yağdı.

Let's wait for the rain to end! - Yağmurun durmasını bekleyelim!

dur
conk out
dur
{f} standing

I'm worn out, because I've been standing all day. - Bütün gün ayakta durduğum için yoruldum.

These two are standing abreast. - Bu ikisi yan yana duruyor.

dur
hold on
dur
stop

Were the earth to stop revolving, what do you suppose would happen? - Dünya dönmeyi durdursa,ne olacağını tahmin edersin?

My house is close to a bus stop. - Evim otobüs durağına yakın.

dur
halt

They were unanimous that the war should be brought to a halt. - Onlar savaşın durdurulması gerektiği konusunda aynı fikirdeydiler.

The car dove into the field and, after bumping along for a time, came to a halt. - Araba tarlaya daldı ve bir süre sarsıldıktan sonra durma noktasına geldi.

dur
hist
dur
hold it
dur
nix
dur
hold

I wonder how Tom is holding up. - Acaba Tom'un durumu nasıl?

Hold up, what do you think you're doing? - Dur bakalım, Sen ne yaptığını düşünüyorsun?

dur
whoa
dur
stall

Why are they stalling? - Onlar neden duruyorlar?

A stalled car impedes traffic in the left lane. - Durmuş bir araba sol şeritte trafiği engelliyor.

İngilizce - İngilizce

durmamalıyız teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

DUR
Durango, a state of Mexico
dur
Duration How long the spell lasts, usually expressed in turns (T)
dur
Drug utilization review (DUR) is a process which evaluates particular drugs for use by a specific member This process is conducted using specific edits-designed by the health plan and our Pharmacy and Therapeutics (P&T) committee-which are programmed into RxWEST claims processing computer Examples of DUR edits include: pregnancy, therapeutic duplication, and age precautions, dose range, drug interaction precautions, and gender compliance
dur
Drug utilization review
dur
Major; in the major mode; as, C dur, that is, C major
dur
Said of a wine which is too acidic
dur
a kingdom on the Va'andao sea, capital Baianch
dur
Drug Use/Utilization Reviews
dur
Durham 1: 43 hm Canada
dur
see- DRUG UTILIZATION REVIEW
Fransızca - Türkçe

durmamalıyız teriminin Fransızca Türkçe sözlükte anlamı

dur
sert penis
dur
güç, katı, sert
dur
katı, sert; güç, ağır; dayanıklı; merhametsiz, duygusuz
Almanca - Türkçe

durmamalıyız teriminin Almanca Türkçe sözlükte anlamı

Dur
majör
Dur
anadal
Dur
[das] majör
Kürtçe - Türkçe

durmamalıyız teriminin Kürtçe Türkçe sözlükte anlamı

dûr
uzak
İngilizce - Türkçe

durmamalıyız teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

dur
(Bilgisayar) süre

Ben festival süresince Takayama'ya gitmek istiyorum. - I'd like to go to Takayama during festival time.

Amerika'da kaldığı süredeki deneyimlerini bize anlatmaya başladı. Biz dikkat kesildik. - He started to tell us his experiences during his stay in America. We were all ears.

durmamalıyız