durmaksızın

listen to the pronunciation of durmaksızın
Türkçe - İngilizce
unceasingly
continuously, ceaselessly, unceasingly, nonstop, without cease
without cease
continuously, without stopping
ceaselessly
endlessly
nonstop
constantly
without ceasing
continuously
cease
dur
{f} stand

I could scarcely stand on my feet. - Ayaklarımın üzerinde güçlükle durabiliyordum.

The balance at the bank stands at two million yen. - Bankadaki bakiye 2 milyon yende duruyor.

dur
(Bilgisayar) end

Let's wait for the rain to end! - Yağmurun durmasını bekleyelim!

It rained for several days on end. - Birkaç gün durmadan yağmur yağdı.

dur
conk out
dur
{f} standing

I'm worn out, because I've been standing all day. - Bütün gün ayakta durduğum için yoruldum.

Somebody is standing in front of his room. - Biri odasının önünde duruyor.

dur
hold on
dur
stop

A car stopped at the entrance. - Girişte bir araba durdu.

I'm getting off the train at the next stop. - Sonraki durakta trenden ineceğim.

dur
halt

The car dove into the field and, after bumping along for a time, came to a halt. - Araba tarlaya daldı ve bir süre sarsıldıktan sonra durma noktasına geldi.

The blue sports car came to a screeching halt. - Mavi spor araba durma noktasına geldi.

dur
hist
dur
hold it
dur
nix
dur
hold

When riding the escalator, please hold the handrail and stand inside the yellow line. - Yürüyen merdivene binerken lütfen tırabzanı tut ve sarı çizginin içinde dur.

Hold up, what do you think you're doing? - Dur bakalım, Sen ne yaptığını düşünüyorsun?

dur
whoa
dur
stall

A stalled car impedes traffic in the left lane. - Durmuş bir araba sol şeritte trafiği engelliyor.

He stalled the engine three times. - Üç kez motoru durdurdu.

İngilizce - İngilizce

durmaksızın teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

DUR
Durango, a state of Mexico
dur
Duration How long the spell lasts, usually expressed in turns (T)
dur
Drug utilization review (DUR) is a process which evaluates particular drugs for use by a specific member This process is conducted using specific edits-designed by the health plan and our Pharmacy and Therapeutics (P&T) committee-which are programmed into RxWEST claims processing computer Examples of DUR edits include: pregnancy, therapeutic duplication, and age precautions, dose range, drug interaction precautions, and gender compliance
dur
Drug utilization review
dur
Major; in the major mode; as, C dur, that is, C major
dur
Said of a wine which is too acidic
dur
a kingdom on the Va'andao sea, capital Baianch
dur
Drug Use/Utilization Reviews
dur
Durham 1: 43 hm Canada
dur
see- DRUG UTILIZATION REVIEW
Fransızca - Türkçe

durmaksızın teriminin Fransızca Türkçe sözlükte anlamı

dur
sert penis
dur
güç, katı, sert
dur
katı, sert; güç, ağır; dayanıklı; merhametsiz, duygusuz
Almanca - Türkçe

durmaksızın teriminin Almanca Türkçe sözlükte anlamı

Dur
majör
Dur
anadal
Dur
[das] majör
Kürtçe - Türkçe

durmaksızın teriminin Kürtçe Türkçe sözlükte anlamı

dûr
uzak
İngilizce - Türkçe

durmaksızın teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

dur
(Bilgisayar) süre

Yazılım şirketi ekonomik durgunluk sürecinde büyük başarısızlığa uğradı. - The software company collapsed during the recession.

Ben festival süresince Takayama'ya gitmek istiyorum. - I'd like to go to Takayama during festival time.

durmaksızın