durduran

listen to the pronunciation of durduran
Türkçe - İngilizce
stop
bush bean
dur
{f} stand

Somebody is standing in front of his room. - Biri odasının önünde duruyor.

The balance at the bank stands at two million yen. - Bankadaki bakiye 2 milyon yende duruyor.

dur
(Bilgisayar) end

It rained for several days on end. - Birkaç gün durmadan yağmur yağdı.

He stood at the end of the line. - Sıranın sonunda durdu.

mantar üremesini durduran
(Tıp) fungistatic
dur
conk out
dur
{f} standing

These two are standing abreast. - Bu ikisi yan yana duruyor.

Someone is standing at the gate. - Birisi kapıda duruyor.

dur
hold on
dur
stop

A car stopped at the entrance. - Girişte bir araba durdu.

Were the earth to stop revolving, what do you suppose would happen? - Dünya dönmeyi durdursa,ne olacağını tahmin edersin?

dur
halt

Halt! Stay right where you are or I'll shoot! - Dur! Olduğun yerde kal, yoksa vururum!

They were unanimous that the war should be brought to a halt. - Onlar savaşın durdurulması gerektiği konusunda aynı fikirdeydiler.

dur
hist
dur
hold it
dur
nix
dur
hold

I wonder how Tom is holding up. - Acaba Tom'un durumu nasıl?

The rule holds good in this case. - Kural bu durumda geçerlidir.

dur
whoa
dur
stall

A stalled car impedes traffic in the left lane. - Durmuş bir araba sol şeritte trafiği engelliyor.

You've stalled the engine. - Sen motoru durdurdun.

kanamayı durduran ilaç
astringent
kanı durduran
astringent
İngilizce - İngilizce

durduran teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

DUR
Durango, a state of Mexico
dur
Duration How long the spell lasts, usually expressed in turns (T)
dur
Drug utilization review (DUR) is a process which evaluates particular drugs for use by a specific member This process is conducted using specific edits-designed by the health plan and our Pharmacy and Therapeutics (P&T) committee-which are programmed into RxWEST claims processing computer Examples of DUR edits include: pregnancy, therapeutic duplication, and age precautions, dose range, drug interaction precautions, and gender compliance
dur
Drug utilization review
dur
Major; in the major mode; as, C dur, that is, C major
dur
Said of a wine which is too acidic
dur
a kingdom on the Va'andao sea, capital Baianch
dur
Drug Use/Utilization Reviews
dur
Durham 1: 43 hm Canada
dur
see- DRUG UTILIZATION REVIEW
Fransızca - Türkçe

durduran teriminin Fransızca Türkçe sözlükte anlamı

dur
sert penis
dur
güç, katı, sert
dur
katı, sert; güç, ağır; dayanıklı; merhametsiz, duygusuz
Almanca - Türkçe

durduran teriminin Almanca Türkçe sözlükte anlamı

Dur
majör
Dur
anadal
Dur
[das] majör
Kürtçe - Türkçe

durduran teriminin Kürtçe Türkçe sözlükte anlamı

dûr
uzak
İngilizce - Türkçe

durduran teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

dur
(Bilgisayar) süre

Amerika'da kaldığı süredeki deneyimlerini bize anlatmaya başladı. Biz dikkat kesildik. - He started to tell us his experiences during his stay in America. We were all ears.

Onlar buluşmaları süresince kayak yapmaya gittiler. - They went skiing during their date.

durduran