durdu

listen to the pronunciation of durdu
Türkçe - İngilizce
(Bilgisayar) stopped

She stopped to smoke. - O, sigara içmek için durdu.

At the Battle of Verdun, French forces stopped a German attack. - Verdun Savaşında,Fransız güçleri bir Alman saldırısını durdurdu.

stood in
stopped in
dur
{f} stand

Somebody is standing in front of his room. - Biri odasının önünde duruyor.

He always stands off when people are enthusiastic. - İnsanlar çoşkuluyken, o her zaman uzak durur.

dur
(Bilgisayar) end

He stood at the end of the line. - Sıranın sonunda durdu.

It rained for several days on end. - Birkaç gün durmadan yağmur yağdı.

sistem durdu
(Bilgisayar) system halted
dur
conk out
dur
{f} standing

Someone is standing at the gate. - Birisi kapıda duruyor.

I'm worn out, because I've been standing all day. - Bütün gün ayakta durduğum için yoruldum.

deniz durdu/ düştü
The sea has died down
dur
hold on
dur
stop

A car stopped at the entrance. - Girişte bir araba durdu.

My house is close to a bus stop. - Evim otobüs durağına yakın.

dur
halt

They were unanimous that the war should be brought to a halt. - Onlar savaşın durdurulması gerektiği konusunda aynı fikirdeydiler.

The car dove into the field and, after bumping along for a time, came to a halt. - Araba tarlaya daldı ve bir süre sarsıldıktan sonra durma noktasına geldi.

dur
hist
dur
hold it
dur
nix
dur
hold

The rule holds good in this case. - Kural bu durumda geçerlidir.

I wonder how Tom is holding up. - Acaba Tom'un durumu nasıl?

dur
whoa
dur
stall

A stalled car impedes traffic in the left lane. - Durmuş bir araba sol şeritte trafiği engelliyor.

You've stalled the engine. - Sen motoru durdurdun.

İngilizce - İngilizce

durdu teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

DUR
Durango, a state of Mexico
dur
Duration How long the spell lasts, usually expressed in turns (T)
dur
Drug utilization review (DUR) is a process which evaluates particular drugs for use by a specific member This process is conducted using specific edits-designed by the health plan and our Pharmacy and Therapeutics (P&T) committee-which are programmed into RxWEST claims processing computer Examples of DUR edits include: pregnancy, therapeutic duplication, and age precautions, dose range, drug interaction precautions, and gender compliance
dur
Drug utilization review
dur
Major; in the major mode; as, C dur, that is, C major
dur
Said of a wine which is too acidic
dur
a kingdom on the Va'andao sea, capital Baianch
dur
Drug Use/Utilization Reviews
dur
Durham 1: 43 hm Canada
dur
see- DRUG UTILIZATION REVIEW
Fransızca - Türkçe

durdu teriminin Fransızca Türkçe sözlükte anlamı

dur
sert penis
dur
güç, katı, sert
dur
katı, sert; güç, ağır; dayanıklı; merhametsiz, duygusuz
Almanca - Türkçe

durdu teriminin Almanca Türkçe sözlükte anlamı

Dur
majör
Dur
anadal
Dur
[das] majör
Kürtçe - Türkçe

durdu teriminin Kürtçe Türkçe sözlükte anlamı

dûr
uzak
İngilizce - Türkçe

durdu teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

dur
(Bilgisayar) süre

Ben festival süresince Takayama'ya gitmek istiyorum. - I'd like to go to Takayama during festival time.

Amerika'da kaldığı süredeki deneyimlerini bize anlatmaya başladı. Biz dikkat kesildik. - He started to tell us his experiences during his stay in America. We were all ears.

durdu