durduğunuz

listen to the pronunciation of durduğunuz
Türkçe - İngilizce
stopping by
dur
{f} stand

He always stands off when people are enthusiastic. - İnsanlar çoşkuluyken, o her zaman uzak durur.

These two are standing abreast. - Bu ikisi yan yana duruyor.

dur
(Bilgisayar) end

Once the complaining starts, it never ends. - Bir defa şikayet etmeye başladığında asla durmaz.

It rained for several days on end. - Birkaç gün durmadan yağmur yağdı.

dur
conk out
dur
{f} standing

These two are standing abreast. - Bu ikisi yan yana duruyor.

I'm worn out, because I've been standing all day. - Bütün gün ayakta durduğum için yoruldum.

dur
hold on
dur
stop

A car stopped at the entrance. - Girişte bir araba durdu.

At the Battle of Verdun, French forces stopped a German attack. - Verdun Savaşında,Fransız güçleri bir Alman saldırısını durdurdu.

dur
halt

Halt! Stay right where you are or I'll shoot! - Dur! Olduğun yerde kal, yoksa vururum!

The car dove into the field and, after bumping along for a time, came to a halt. - Araba tarlaya daldı ve bir süre sarsıldıktan sonra durma noktasına geldi.

dur
hist
dur
hold it
dur
nix
dur
hold

When riding the escalator, please hold the handrail and stand inside the yellow line. - Yürüyen merdivene binerken lütfen tırabzanı tut ve sarı çizginin içinde dur.

Hold up, what do you think you're doing? - Dur bakalım, Sen ne yaptığını düşünüyorsun?

dur
whoa
dur
stall

He pushed the stalled car with all his might. - O, bütün gücüyle durmuş arabayı itti.

A stalled car impedes traffic in the left lane. - Durmuş bir araba sol şeritte trafiği engelliyor.

İngilizce - İngilizce

durduğunuz teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

DUR
Durango, a state of Mexico
dur
Duration How long the spell lasts, usually expressed in turns (T)
dur
Drug utilization review (DUR) is a process which evaluates particular drugs for use by a specific member This process is conducted using specific edits-designed by the health plan and our Pharmacy and Therapeutics (P&T) committee-which are programmed into RxWEST claims processing computer Examples of DUR edits include: pregnancy, therapeutic duplication, and age precautions, dose range, drug interaction precautions, and gender compliance
dur
Drug utilization review
dur
Major; in the major mode; as, C dur, that is, C major
dur
Said of a wine which is too acidic
dur
a kingdom on the Va'andao sea, capital Baianch
dur
Drug Use/Utilization Reviews
dur
Durham 1: 43 hm Canada
dur
see- DRUG UTILIZATION REVIEW
Fransızca - Türkçe

durduğunuz teriminin Fransızca Türkçe sözlükte anlamı

dur
sert penis
dur
güç, katı, sert
dur
katı, sert; güç, ağır; dayanıklı; merhametsiz, duygusuz
Almanca - Türkçe

durduğunuz teriminin Almanca Türkçe sözlükte anlamı

Dur
majör
Dur
anadal
Dur
[das] majör
Kürtçe - Türkçe

durduğunuz teriminin Kürtçe Türkçe sözlükte anlamı

dûr
uzak
İngilizce - Türkçe

durduğunuz teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

dur
(Bilgisayar) süre

Amerika'da kaldığı süredeki deneyimlerini bize anlatmaya başladı. Biz dikkat kesildik. - He started to tell us his experiences during his stay in America. We were all ears.

Yazılım şirketi ekonomik durgunluk sürecinde büyük başarısızlığa uğradı. - The software company collapsed during the recession.

durduğunuz