He leaves a widow and a daughter.
- Dul bir kadın ve bir kız evlat bırakıyor.
A man whose wife is dead is called a widower.
- Eşi ölmüş bir adama dul denir.
Thousands of women were widowed by the war.
- Binlerce kadın, savaş tarafından dul bırakıldı.
Tom was widowed twice.
- Tom iki defa dul oldu.
The widow suffered from stomach cancer.
- Dul kadın mide kanserinden muzdarip.
At the funeral, the widow looked very dignified, with her black suit, hat and gloves.
- Cenazede, dul kadın siyah takım elbisesi, şapkası ve eldiveni ile çok ağırbaşlı görünüyordu.