due to the fact that

listen to the pronunciation of due to the fact that
İngilizce - Türkçe
den dolayı
-den dolayı
because
dolayı

O, kardan dolayı geç kaldı. - He was late because of the snow.

Hastalıktan dolayı partiye gidemedim. - I could not go to the party because of illness.

because
çünkü

Okula gidiyoruz çünkü öğrenmek istiyoruz. - We go to school because we want to learn.

Çünkü biz sizi seviyoruz, daha iyi bir kullanıcı deneyimi getirmek için Tatoeba'yı güncelleştiriyoruz. Gördünüz mü? Biz sizi seviyoruz ha? - Because we love you, we are updating Tatoeba to bring you a better user experience. See? We love you huh?

because
-dığı için
because
conj. çünkü
because
(bağlaç) çünkü, yüzünden, dolayı, diği için
because
bağ. -diği için, nedeniyle; çünkü
because
diği için
because
yüzünden

Öğrenciler televizyon ve çizgi roman yüzünden, çok kitap okumazlar. - Students don't read many books because of TV and comics.

Kötü hava yüzünden, o gelemedi. - Because of the bad weather, he couldn't come.

because
-den dolayı
because
-diği için
because
(Havacılık) den dolayı
because
dığı için
due to fact that
Aslında nedeniyle bu
because
because of dolayı
İngilizce - İngilizce
because
due to the fact that

    Türkçe nasıl söylenir

    dyu tı dhi fäkt dhıt

    Telaffuz

    /ˈdyo͞o tə ᴛʜē ˈfakt ᴛʜət/ /ˈdjuː tə ðiː ˈfækt ðət/

    Etimoloji

    [ 'dü, 'dyü ] (adjective.) 14th century. Middle English, from Middle French deu, past participle of devoir to owe, from Latin debEre; more at DEBT.