Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
My prayers were answered.
- Dualarım gerçekleşti.
A prayer was said over his body.
- Onun bedenine dua edildi.
Tom and the other farmers prayed for rain.
- Tom ve diğer çiftçiler yağmur için dua etti.
My prayer was answered.
- Benim duama cevap verildi.
There's nothing we can do to save Tom at this point. All we can do is pray.
- Şu anda, Tom'u kurtarmak için yapabileceğimiz hiçbir şey yok. Elimizden gelen şey dua etmektir.
We all knelt down to pray.
- Dua etmek için hepimiz diz çöktük.
Speaking in some languages sounds like praying.
- Bazı dillerde konuşma, dua etme gibidir.
Sami continued praying.
- Sami dua etmeye devam etti.
We all knelt down to pray.
- Dua etmek için hepimiz diz çöktük.
Tom and the other farmers prayed for rain.
- Tom ve diğer çiftçiler yağmur için dua etti.
My prayers were answered.
- Dualarım gerçekleşti.
All prayers are useless.
- Tüm dualar işe yaramaz.