dua teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- {i} prayer
My prayer was answered.
- Benim duama cevap verildi.
He said each meeting should begin with a prayer.
- Her toplantının bir dua ile başlaması gerektiğini söyledi.
- blessing
- devotions
- orison
- invocation
- pray
Tom prays to God once in a blue moon.
- Tom kırk yılda bir Tanrı'ya dua eder.
Tom always prays before eating.
- Tom her zaman yemekten önce dua eder.
- the prayer
- kyrie
- orisons
- hosanna
- dua etmek
- pray
There's nothing we can do to save Tom at this point. All we can do is pray.
- Şu anda, Tom'u kurtarmak için yapabileceğimiz hiçbir şey yok. Elimizden gelen şey dua etmektir.
We all knelt down to pray.
- Dua etmek için hepimiz diz çöktük.
- dua etmek
- invoke
- dua ile defetmek
- exorcize
- dua etmek
- say prayer
- dua etmek
- bless
- dua to
- to pray
- dua yeri
- in prayer
- dua eden
- praying
- dua edilecek ölülerin listesi
- beadroll
- dua etme
- praying
Speaking in some languages sounds like praying.
- Bazı dillerde konuşma, dua etme gibidir.
Praying for Tom is all you can do.
- Bütün yapabileceğiniz Tom için dua etmek.
- dua etmek
- to pray, to invoke
- dua etmek
- say one's prayers
- dua etmek
- 1. to pray. 2. to pray for (someone) out of gratitude
- dua etmeyen
- prayerless
- dua ile defetme
- exorcism
- dua ile ruhları defeden kimse
- exorcist
- dua kitabı
- missal
- dua kitabı
- service book
- dua kitabı
- primer
- dua okumak
- say one's prayers
- dua türünden
- invocatory
- dua et
- pray
Tom and the other farmers prayed for rain.
- Tom ve diğer çiftçiler yağmur için dua etti.
Tom prayed to God for help.
- Tom yardım için Tanrı'ya dua etti.
- dualar
- prayers
Only prayers keep him alive.
- Onu sadece dualar hayatta tutar.
Sometimes our prayers aren't answered the way we want them to be.
- Bazen dualarımıza onların olmasını istediğimiz şekilde cevap verilmez.
- ayinlerde okunan kısa dua
- collect
- cemaat ile okunan dua
- liturgy
- dua etmek
- bead
- günahları affettiren dua
- indulgenced prayer
- hayır dua
- benison
- hayır dua
- blessing
- hızlı ve coşkulu dua
- ejaculatory prayer
- içinden edilen dua
- private prayer
- katolik dua kitabı
- breviary
- katolik dua kitabı
- missal
- kilisede dua okutma odası
- chantry
- sessiz dua
- private prayer
- tespih çekip dua etmek
- say the rosary
- toplu dua kitabı (ingiltere)
- (Tarih) book of common prayer
- ölülerin ruhu için dua
- requiem
- ölünün ruhuna okunan dua ücreti
- chantry