Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

droplets

listen to the pronunciation of droplets
İngilizce - Türkçe
damlacıklar

Avcı beklenmedik bir şekilde karda taze kan damlacıkları buldu. - The hunter unexpectedly found fresh blood droplets in the snow.

Damlacıklar dizüstü bilgisayarımın üstüne düşüyorlar. - Droplets are falling on my laptop computer.

droplet
(isim) damlacık
droplet
(Gıda) damla

Damlacıklar dizüstü bilgisayarımın üstüne düşüyorlar. - Droplets are falling on my laptop computer.

Avcı beklenmedik bir şekilde karda taze kan damlacıkları buldu. - The hunter unexpectedly found fresh blood droplets in the snow.

droplet
damlacık

Damlacıklar dizüstü bilgisayarımın üstüne düşüyorlar. - Droplets are falling on my laptop computer.

Avcı beklenmedik bir şekilde karda taze kan damlacıkları buldu. - The hunter unexpectedly found fresh blood droplets in the snow.

droplet
zerre
entrained droplets
(Nükleer Bilimler) taşınan damlacıklar
İngilizce - İngilizce
plural of droplet
droplet
{n} a little drop, a small earring
droplet
a tiny drop
droplet
a very small drop
droplet
{i} small drop
droplet
A little drop; a tear
droplet
A droplet is a very small drop of liquid. Droplets of sweat were welling up on his forehead
droplets