Beni istasyona götürecek bir şoför lâzım. Yağmur yağıyor.
- I need a driver to take me to the station. It's raining.
Onların babası bir taksi şoförüdür.
- Their father is a taxi driver.
Sürücü ehliyetimi geçen ay yenilettim.
- I had my driver's license renewed last month.
Ben onun iyi bir sürücü olduğunu düşünüyorum.
- I think he is a good driver.
Geceleyin araba kullanırsanız sarhoş sürücülere dikkat etmeniz gerekir.
- If you drive at night, you should watch out for drunk drivers.
O, ona bir araba aldı, ama onun bir sürücü ehliyeti yoktu bu yüzden o onu hiçbir yere süremedi.
- She bought him a car, but he didn't have a driver's license so he couldn't drive it anywhere.
Ehliyetimi geçen ay yenilettim.
- I had my driver's license renewed last month.
Kamyon sürücüsü Bu en kısa yoldur sonucuna vardı.
- This is the shortest way, the truck driver concluded.
Birçok kamyon sürücüsü burada yemek yer.
- A lot of truck drivers eat here.
A drink driver is anyone who is over the legal alcohol limit for driving.
Wallace is hardly your typical Sunday driver out on a jaunt in the countryside.
She sure is a pile driver.
He's such a slave-driver! I can't believe he wants us to come in on Saturday.
truck-driver camaraderie.
... And so the Social Security system is not the big driver of ...
... and Medicare and then talk about Medicare, because that's the big driver ' ...